Anlamın Gölgesinde
- Uğur Akyürek
- 13 Eki
- 1 dakikada okunur
İnsan, anlamsız bir dünyada anlam arayan tek varlıktır. Evren sessizdir; yıldızlar hiçbir şey söylemez. Ama biz susamayız. Bir anlam ararız — bazen bir bakışta, bazen bir şarkıda, bazen de hiç dönmeyecek birinin ardında.
Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Kimi rollerini ezberlemiş, kimi hâlâ doğaçlama yapıyor. Ve perde kapanmadan önce herkes bir kez olsun aynı soruyu soruyor: “Bütün bunlar neden?”
Belki anlam dediğimiz şey, bulunması gereken bir hedef değil, sadece insanın kendi içindeki yankıdır. Bir soru sormak, bazen cevaptan daha yaşamsaldır. Çünkü sorabilen biri hâlâ merak ediyordur, merak eden biri hâlâ içindedir hayatın.
Zamanla anlarız; anlam bazen bir cevap değil, bir yürüyüştür — sessiz, yorucu ama gerekli. Bir dağın zirvesine varmak değil belki; ama tırmanmaya devam etmek, her adımda kendi içimizle biraz daha yüzleşmektir.
Ve belki de insan, cevabı bulduğu an ölür. Çünkü hayat, bir “neden” bulmak için değil, her gün biraz daha iyi sormayı öğrenmek içindir. Belki anlam dediğimiz şey, her defasında yeniden yanılmak ama yine de denemektir.
Kimi, Tanrı’da bulur anlamı, kimi sevgide, kimi sanatta, kimi de bir sabah kahvesinin buharında.

Ama hepsinin kökünde aynı dürtü vardır: “Yaşadığımı hissetmek istiyorum.”
O yüzden bazen ağlarız, bazen güleriz, bazen susarız. Ama hepsi aynı yöne akar: Bir iz bırakabilmek, bir kalpte yankı bulabilmek…
Belki de anlam dediğimiz şey, evrenin değil, bizim icadımızdır. Kendimizi kaybetmemek için yaktığımız küçük bir ışık, karanlığın içinde kendi yolumuzu görebilmek için.
Ve belki de bütün sır şuradadır: Anlamsızlığın ortasında, anlam arayışını sürdürmek… Düşmekten korkmadan yürümek, ve her defasında kendine şu cümleyi hatırlatmak:
“Belki de hayatın gizli anlamı, hala sormaya devam ediyor olmamızdır.” Akyürek Amsterdam eylül 27 - 25



Yorumlar