
Schopenhauer… Adını duyduğumda bile zihnimde bir ağırlık beliriyor.
Filozof, hayatı pek de sevimli bir yer olarak görmemiş. Aşka ve kadına dair söyledikleri ise çoğu zaman şaşırtıcı, hatta ürkütücü bir karamsarlık taşıyor. Aşkı, sadece türün devamını sağlamak için tasarlanmış bir illüzyon olarak görüyor. Kadını ise erkekten aşağı bir varlık olarak tanımlayacak kadar ileri gidiyor. Peki, bu görüşleriyle ne kadar haklı? Daha da önemlisi, ne kadar insani?
Schopenhauer’a göre aşk, bireyin arzularını değil, türün amacını gerçekleştirmek için var. Yani o şiirlerde, şarkılarda övülen o büyük duygu, aslında doğanın bizimle oynadığı bir oyunmuş. Bu görüş, başlangıçta bir anlam taşıyor gibi görünse de, aşkın insan hayatındaki derin etkisini, kişisel boyutunu tamamen göz ardı ediyor. Aşk, sadece genetik bir zorunluluk mu? Hayır, aşk, bir insanın bir diğerine duyduğu hayranlık, güven ve bazen de kendi sınırlarını aşma çabasıdır. Bu kadar mekanik bir açıklama, aşkın büyüsünü alıp götürüyor.
Kadına gelince… İşte burada Schopenhauer’ın görüşleri, çağının gölgesini fazlasıyla taşıyor. Kadını duygusal, manipülatif ve entelektüel anlamda daha aşağı gören sözleri, bugün hem insani hem de mantıksal olarak kabul edilemez. Kadın ve erkek arasındaki farkları bir üstünlük-yetersizlik dengesiyle açıklamak, ne felsefi derinliğe ne de insani anlayışa uygun. Evet, biyolojik farklılıklarımız var, ama bu farklılıklar bir tarafı diğerinden üstün ya da eksik kılmaz.
Schopenhauer’u eleştirmek kolay, ama anlamaya çalışmak daha önemli.
Belki de o, hayatın acımasız yüzünü fazlasıyla benimsemiş biriydi. Bu yüzden, aşkı bir oyun, kadını ise bir eksiklik olarak gördü. Ama biz, onun ötesine geçmek zorundayız. Çünkü aşk, oyun değildir; hayatın en insani, en derin taraflarından biridir. Kadın ise eksik değil, farklıdır. Ve farklılık, hayatın zenginliğidir.
Schopenhauer’u okurken hep şu hissi taşıyorum: Onu anlamak mümkün, ama hak vermek imkansız. Belki de kendi karanlığını aşka ve kadına yansıttı.
Ama bizim yapmamız gereken, o karanlığın ötesine bakmak ve insanı tüm boyutlarıyla kucaklamak.
Akyürek 2025 ocak ...
Kommentare