Zihnimizin Çöplüğü ve Hayatın Vitaminleri
- Uğur Akyürek
- 18 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Ara 2024
Her gün binlerce düşünce zihnimizde dolaşıyor. Peki, hangisi gerçekten bizim?
Bir bildirim sesiyle bölünen anda, gerçekten orada mıyız? Yoksa zihnimiz, bize ait olmayan imgeler ve seslerle dolu, dijital bir çöplükte kaybolmuş mu?
Bu durum beni çok uzun zamandır rahatsız ediyor.
Oysa hayat, bize her gün küçük vitaminler sunuyor:
Doğanın nefes alışını duymak,
Bir dostun gözlerine bakarak konuşmak,
Bir kitabın sayfasında kaybolmak...
Bir süre kadar önce ben de hayatın karmaşası ve gerçekliği arasında gidip geliyordum. Bir takım ailesel ve çevresel kayıpların idrakı sırasız vefatlar derken algımı ve hayatı anlamlandırmakta güçlük çekmeye başlamıştım. İşin en kötü yanı ise bunu farketmiyordum bile.....Bir süre sonra seçili yalnızlığım yerini asosyallikle taçlandırmış oldu. Yanlış ilişkilerin de bu dönem ve covid ile üstüste gelmesi, global terör salgın derken ben kendimi unutmuştum.
Zamanla farkına varmama rağmen bir tür enerjisizlik ile bu durumun üstesinden gelemiyordum.
Derken bir anda bir ışık çaktı. Ve defalarca da çakmaya devam etti. Peki neden?
Demlenme süreci miydi bu? Yoksa erteleme problemlerine yenisi mi ekleniyordu.
Aslında çalışkan birisiyimdir ama insan potansiyelini düşlediği hayatında çok fazla ızdırap çektirebiliyor yine tam olarak kendine...
Peki ya hayatın kendi varoluşsal gerçekleri, vitaminleri, bilgeleri...
Biz, bu vitaminleri reddediyoruz. Onların yerine, ekranların parlak ışıklarına bakıyor, sonsuz akışlarda zihnimizi dolduruyor ve hiçlikte boğuluyoruz.
Bilgi çağında yaşıyoruz, evet. Ancak bu bilgi, çoğu zaman yükten başka bir şey değil.
Gerçek bilgelik, bu yığınların arasında seçim yapabilmekte saklı.
Zihnimizi bir çöplüğe dönüştürmeden, sade ve anlamlı olanı bulmak zorundayız.
Çünkü bir ağacın yaprağında, yıllarca gördüğümüz haberlerden daha fazla gerçeklik yatıyor.
Çünkü bir dostun kahkahası, bir viral videodan çok daha derin bir iz bırakıyor.
Çünkü bir an durup nefes almak, bizi hızla akan veri nehrinden daha fazla besliyor.
Yine bu tür dijital mecralarda ''correlate'' dediğimiz kavramlara ihtiyaç duyulmaya başlandı. Bağ kurmak psikolojik bileşenler ve sosyoloji size düşünme teknikleriniz üzerinden raks ettiriyor açıkçası.

Eylem ve anlam
Belki de önce şu soruyu sormak gerek:
Zihnime koyduğum şey, kim olmamı sağlıyor?
Hayat, dijital çöplüğün ötesinde.
Vitaminler orada; doğada, sanatta, ilişkilerde, kitaplarda... Kendimizi beslemek ve yeniden inşa etmek bizim elimizde. Zihniniz bir bahçe olsun; sadece anlamlı olanı ekin.
Geri kalanı, bırakın çöpe gitsin.
Şimdi, bir an durup ekranı kapatın. Bir kuşun sesini dinleyin. Bir dostun sesini duyun.
Çünkü gerçeğin özü, her zaman yanı başımızda bekliyor.
Comments