top of page
Yazarın fotoğrafıUğur Akyürek

Gece Yarısının Işığı


Dün gece... Öyle bir şey oldu ki, anlatması kelimeleri zorluyor.

Her şey, gece yarısı sessizlik kente indiğinde başladı.

Gökyüzünde yıldızlar, sanki başka bir dilden konuşuyordu. O an, her şey sıradan görünüyordu ama içimde bir kıpırtı, bir bekleyiş vardı.

Sanki evrenin kendisi nefesini tutmuştu.

Sonra... bir ışık. Aniden, açıklanması güç bir his içimi sardı.

Sanki hiç fark etmediğim bir kapı aralanmış, karanlığın içinde kaybolmuş bir şey kendini göstermişti. Ama bu bir ışık değildi; bir hatırlamaydı.

Sabahın ilk ışıklarıyla bu his, bedenimden ruhuma yayıldı.

Gözlerimdeki karanlık bulutlar, yerini derin bir farkındalığa bıraktı.

Beni rahatsız eden, sürekli kaçtığım şeyler... O an, hepsi bir anlam kazandı.

Bu, mucize dediğimiz şey olabilir mi? Hayır, bir mucizeden öteydi.

Bu, insanın kendi derinliğinde kaybolup oradan yeniden doğmasıydı. Işık sadece dışarıdan gelen bir parıltı değil, içimdeki uzun zamandır sönen bir alevdi. Ve o gece, alev yeniden yandı.

Şimdi anlıyorum: Gece yarısında başlayan ve sabah içime dolan bu ışık, hayata farklı bir gözle bakmamı sağladı. Çünkü mucizeler, dışarıda değil.




Onlar, sessizliğin içinde, bizi bekliyor.

8 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Bir Duvar Vardı

Gün

Comments


bottom of page