![](https://static.wixstatic.com/media/0bdcb5_bc7e9722dbef47d1a65eec3ee0d80f7e~mv2.jpeg/v1/fill/w_980,h_980,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/0bdcb5_bc7e9722dbef47d1a65eec3ee0d80f7e~mv2.jpeg)
Bugün... Öyle bir hisle uyandım ki, tarif etmesi zor. Sanki gece boyunca evren benimle konuşmuş, rüyalarımda bir şeyler fısıldamıştı. Gözlerimi açtığımda, odanın içinde sessiz bir huzur vardı. Ama bu sıradan bir sessizlik değildi; içinde anlam, bir çağrı taşıyan sessizlikti.
Pencereye yaklaştım. Dışarıda gökyüzü, sabahın ilk ışıklarıyla gri mavi arasında bir renge bürünmüştü. Bir ışık vardı, ama tam anlamıyla gün ışığı değildi. Daha çok bir geçiş, bir ara anı... Tıpkı bir nefesin tutulduğu ve her şeyin yeniden başlayabileceği o anda olduğu gibi.
Bugün bir şey olacak, dedim kendime. Belki görünmez bir değişim, belki de hayatın içindeki küçük ama anlamlı bir işaret. Çünkü mucizeler bazen büyük olaylar değil, fark ettiğimiz küçük dokunuşlardır. Belki bir yaprağın rüzgarla dansı, belki de bir kuşun sessizce uçuşu...
Bugün, o işareti arıyorum. Gözlerim açık, kalbim hazır. Çünkü biliyorum, mucizeler sadece hazır olanlara görünür. Ve bu sabah, içimde bir ışık yanıyor. Dün geceye kadar sönmüş gibi görünen o ışık, yeniden alev almış. Sebebini bilmiyorum, ama hissetmeye hazırım.
Bugün... Kendime bu mucizeyi hatırlatacağım: Hayat, her sabah yeniden başlıyor. Ve her başlangıç, bir mucizeye kapı aralayabilir.
Comments