top of page

Çoluk çocuk...

Yazarın fotoğrafı: Uğur AkyürekUğur Akyürek

Yıllar sonra çocukluğumun geçtiği mahalleye döndüm. Her şey aynı ama bir o kadar da farklı… Köşedeki bakkal gitmiş, yerine büyük camlı, kahve kokan bir kafe açılmış.

Bir zamanlar dallarına tırmanıp dünyayı izlediğim o ağaç yok artık.

Duvarlara kazıdığımız isimler silinmiş, ama sanki hepsi hâlâ oradaymış gibi. İnsan, bazı izleri gözle göremese de hisseder ya… Öyle bir şey.

Adımlarımı yavaşlatıyorum. İçimden bir ses, "Dur, bak, hisset" diyor.

O kaldırımlarda bir zamanlar misket yuvarlayan, yere düşüp dizlerini kanatan, sonra unutuverip koşmaya devam eden çocukları düşünüyorum. Kim bilir şimdi nerelerdeler?

Belki başka oyunlar oynuyorlar, belki de büyüyüp hayatın içinde savruldular. Sokakta ağabeylerimle oynayabilme şansına eriştiğim için, bu paylaşımı tadan sanırım son çocuklardandım...Yaşıtlarım evlerindeydi...

... ...


Ama bir şey değişmemiş: Mahallenin rüzgârı hâlâ aynı yerden esiyor.




Tam o anda, bir çocuk kahkahayla yanımdan geçiyor.

Üzerinde yamalı ama ona büyük gelen bir mont var.

Ellerini cebine sokmuş, burnu kıpkırmızı ama umrunda bile değil.

Bir an durup bana bakıyor. O kadar tanıdık ki…

Gülümsüyor, başını hafifçe eğiyor ve fısıldar gibi soruyor:

“Beni hatırladın mı?”

İçim ürperiyor. Boğazıma bir düğüm oturuyor. Tabii ki hatırladım. O, burada oynayan, hayaller kuran, duvarlara resimler çizen çocuk. O çocuk, bizzat benim.

Cemal Süreya’nın bir şiiri düşüyor aklıma: “Hayat kısa, kuşlar uçuyor.” O çocuk, o eski ben, sanki hep bir yerlerde uçuyormuş da ben ona bakmayı unutmuşum.

Ama o hiç değişmemiş. Hâlâ neşeli, hâlâ umursamaz, hâlâ hayalleri büyük.

Sadece ben, bir şeyleri unutmuşum. Belki de çok uzun zamandır onu bekletmişim.

Çocuk bana bir şey demeden arkasını dönüp uzaklaşıyor. Adımları sokağın taşlarına yavaş yavaş karışıyor. Bir an peşinden koşmak istiyorum.

Ona "Bekle!" demek, ona sarılmak, "Hadi tekrar misket oynayalım" diyecek kadar cesur olmak istiyorum. Ama bir şey beni durduruyor.

Ve o an fark ediyorum. O hiçbir zaman gitmemiş.

Sadece sessizce bir köşede beklemiş, hatırlanmayı…

Derin bir nefes alıyorum. Ellerim cebimde yürümeye devam ediyorum.

Ama bu kez biraz daha hafif adımlarla, biraz daha sıcak bir kalple.

Çünkü artık biliyorum: İçindeki çocuk hiçbir zaman kaybolmaz. Sadece bazen görünmez olur.

Ve onu hatırlamak, en güzel mucizelerden biridir.


Aky

 
 
 

Comments


Get on the list /

Thanks for submitting!

@2023 by Ugur Akyurek

bottom of page